Konular

Şefaati Anlatan Ayetler

İniş Sırasına Göre


NECM SURESİ

İniş Sırası: 23 • Mushaf Sırası: 53 • Mekki Sure • 62 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


26. Göklerde çok melek var ama onların şefaati (desteği) işe yaramaz. İşe yaraması için Allah’ın tercih ettiği kişiye, O’nun izni ve rızası ile olması gerekir.[*]

[*] Şefaat, şef’ (الشَّفْع) kökünden iki şeyin yan yana olması, tek olmaması demektir. Birinin işini görmek için onunla birlikte gitme anlamına da gelir(Mekâyîs, Müfredât). Bu dünyada bu tür destekler olabilir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Her kim iyiliğe şefaat ederse (destek verirse) ondan ona pay vardır. Kim de kötülüğe şefaat ederse ondan da sorumluluğu olur. Allah her şeyi korur ve kollar.” (Nisa 4/85) Bu dünyada meleklerin insanlara böyle destekleri olabilir. Bunu şu âyetten öğreniyoruz: “Karanlıklardan aydınlığa çıkasınız diye Allah ve melekleri size destek vermektedir. O’nun inanıp güvenenlere ikramda bulunur.” (Ahzab 33/43) Bu âyet, Allah’ın onayı olmadan meleklerin kimseye destek veremeyeceğini bildirmektedir.

Türkçe’de şefaat, Allah’ın yanında birine arka çıkma ve yardımcı olma anlamında kullanılır. Mahşer yerinde böyle bir şefaat olmayacaktır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Öyle bir günden çekinin ki, o gün kimse kimsenin yerine ceza çekmez, kimseden şefaat kabul edilmez, kimseden fidye alınmaz ve kimseye yardım edilmez.” (Bakara 2/48)

Ahiretteki şefaat ancak, cehennemde cezasını çekmiş olanların, Cennetteki yakınları tarafından kabul edilmesi şeklinde olabilir. İlgili âyetler şöyledir: "Rabbine and olsun ki onları, şeytanlarla birlikte toplayacağız. Sonra diz çöktürerek alevli ateşin (cehennemin) çevresine getireceğiz. Sonra her toplumdan Rahman’a en sert baş kaldıranları çekip ayıracağız. Cehennemde kızarmayı en çok kimin hak ettiğini iyi biliriz. Sizden (günahı sevabından çok olanlardan) oraya uğramayacak yoktur. Bu, Rabbinin uygulamayı üstlendiği kesin hükümdür. Sonra kendini (şirkten) korumuş olanları kurtaracak, zalimleri de orada diz üstü çökmüş olarak bırakacağız.” (Meryem 19/68-72)

Günahkarları, suya koşarcasına cehenneme sevk edeceğiz. (Orada) Rahman’dan söz almış olanlar# dışında kimse şefaata (birinden destek görme hakkına) sahip olamayacaktır (Meryem 19/86-87).

Bunlar şirk günahı ile cehenneme girmemiş olanlardır. Çünkü “Allah, kendisine ortak koşulmasını (şirki) bağışlamayacaktır.” (Nisa 4/48)

ARAF SURESİ

İniş Sırası: 39 • Mushaf Sırası: 7 • Mekki Sure • 206 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


52. Ant olsun, onlara bir ilim üzere uzun uzun açıkladığımız, bir kitap getirdik; iman etmek isteyen herhangi bir topluma hidayet ve rahmet/iyilik olarak!

53. Onlar, onun (uyarılarımızın) sonucunu mu bekliyorlar? Onun sonucu geldiği gün (yürekler ağıza gelir ve) daha önce onu unutmuş olanlar derler ki: “Doğrusu, Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişlerdi. Şimdi bizim şefaatçilerimiz var mı ki, bize şefaat etsinler. Veya tekrar döndürülmemiz mümkün mü ki, yaptıklarımızdan başka şeyler yapalım?” Onlar kendilerini zarara uğratmışlardır. Uydurmuş oldukları şeyler kendilerinden sapıp kaybolmuştur.

MERYEM SURESİ

İniş Sırası: 44 • Mushaf Sırası: 19 • Mekki Sure • 98 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


83. Hiç görmedin mi o kâfirlere şeytanları göndeririz de onları sarstıkça sarsarlar?

84. Onlara karşı aceleci olma; biz onlar için gün sayıyoruz.

85. Allah’tan çekinerek korunanları[1*], Rahman’ın huzurunda, seçkin heyetleri ağırlar gibi[2*] topladığımız günde,

[1*] Müttaki: Allah’tan çekinerek korunanlar, kendini (fıtratını) bozmayanlar. Bkz Bakara 2/2.

[2*] Bu ağırlamanın nasıl olacağı Zuhruf 43/67-73 ayetlerinde anlatılmaktadır.

86. Günahkarları, suya koşarcasına cehenneme sevk edeceğiz.

87. (Orada) Rahman’dan söz almış olanlar[1*] dışında kimse şefaatten yararlanma[2*] hakkına sahip olamayacaktır[3*].

[1*] Allah, kendisine ortak koşulmasını (şirki) bağışlamaz. Bunun altında olanları, gerekeni yapan kişi için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa, O’na büyük bir iftirada bulunmuş olur. (Nisa 4/48)

[2*] Ayetteki şefaat kelimesi mastar olduğu için ism-i mef'ul anlamı verilmiştir. Çünkü bu durumdaki bir kişinin sahip olabileceği tek şey şefaatten yararlanma hakkıdır.

[3*] Şefaat, birinin eşlik etmesini istemek, eşlik etmek veya arka çıkmaktır. (El-Ayn, Müfredât). Mahşer günü kimseye şefaat edilmeyecektir.

“Öyle bir günden çekinip korunun ki o gün kimse kimsenin yerine ceza çekmeyecek, kimseden şefaat kabul edilmeyecek, kimseden fidye alınmayacak ve kimseye yardım edilmeyecektir.” (Bakara 2/48)

Dünyada insanlar birine destek olabilirler. “İyi bir işe destek veren ondan bir pay alır; kötü bir işe destek veren de ondan dolayı bir sorumluluk üstlenir.” (Nisa 4/85)

Bu ayetlere göre Cennete gitmiş biri, şirk günahı ile değil de diğer günahlarından dolayı cehennemde olan bir yakınını yanına isteyebilir. İster dünyada ister cehenneme gitmiş biri için olsun, şefaat ancak Allah’ın onayıyla olabilir.

TAHA SURESİ

İniş Sırası: 45 • Mushaf Sırası: 20 • Mekki Sure • 135 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


108. O gün sesler Rahman için kısılacak, bir tarafa sapmadan dosdoğru o davetçinin peşinden gideceklerdir[*]. Fısıltıdan başka bir şey duyamayacaksın.”

[*] Günahkarları, suya koşarcasına cehenneme sevk edeceğiz. (Orada) Rahman’dan söz almış olanlar# dışında kimse şefaatten yararlanma hakkına sahip olamayacaktır. (Meryem 19/86-87)

109. O gün[*1] şefaat, sadece Rahman’ın onay verdiği ve lehine söz söylenmesini kabul ettiği kişiye fayda sağlar[*2].

[*!] O gün, yeniden dirilişle başlayıp sonsuza kadar devam edecek olan Kıyamet Günüdür. İlgili âyet şöyledir: “Allah’ın kulları için çıkardığı süsü ve temiz rızıkları kim haram edebilir?” diye sor ve şöyle de: “Bunlar dünyada müminler içindir#(ama kafirler de faydalanırlar); Kıyamet Günü sadece müminler için olacaktır.” Bilen bir topluluk için âyetlerimizi böyle açıklarız. (Araf 7/32)

[*2] Bunlar, günahları sevaplarından çok olduğu halde şirk günahı işlememiş olanlardır. Allah Teâlâ şöyle demiştir: “Tartıları (sevapları) ağır gelen mutlu bir yaşayış içine girer.Kimin de tartıları (sevapları) az olursa onun da anası Haviye olur. Haviye nedir, nereden bileceksin? O, kızgın bir ateştir.” Allah, şirk günahı işlememiş olanlara bağışlanma sözü vermiştir. İlgili ayetlerden biri şöyledir: “Allah, kendisine ortak koşulmasını (şirki) bağışlamaz. Bunun altında olan günahları, düzenine uygun gördüğü kişi için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa, O’na büyük bir iftirada bulunmuş olur.” (Nisa 4/48) Allah’ın koyduğu düzen günahı sevabından çok olanın ceza çekmesidir. Cehenneme gidenlerle ilgili şu iki âyet konuya son noktayı koymaktadır: “Günahkarları, suya koşarcasına cehenneme sevk edeceğiz. (Orada) Rahman’dan söz almış olanlar dışında kimse şefaat hakkına sahip olamayacaktır” (Meryem 19/86-87) Rahman’dan söz alanlar, şirke düşmemiş olanlardır. Şefaat, bunların bir süre cezalarını çektikten sonra bağışlanıp Cennetteki yakınlarının yanına yerleştirilmeleridir.

YUNUS SURESİ

İniş Sırası: 51 • Mushaf Sırası: 10 • Mekki Sure • 109 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


3. Sizin Rabbiniz[1*] Allah’tır; gökleri ve yeri altı günde[2*] yaratmış sonra yönetime (arşa) geçmiştir. İşleri çekip çeviren O’dur. Şefaat[3*] edecek olan, ancak O’nun izninden sonra edebilir. İşte Allah budur, sizin Rabbinizdir. Siz O’na kul olun. Bilgilerinizi kullanmayacak mısınız?

[1*] Sahibiniz

[2*] Bakınız Araf 7/54

[3*] Şefaat, birinin eşlik etmesini istemek, eşlik etmek veya arka çıkmaktır. (El-Ayn, Müfredât). Mahşer günü kimseye şefaat edilmeyecektir. “Öyle bir günden çekinip korunun ki o gün kimse kimsenin yerine ceza çekmeyecek, kimseden şefaat kabul edilmeyecek, kimseden fidye alınmayacak ve kimseye yardım edilmeyecektir.” (Bakara 2/48) Dünyada insanlar birine destek olabilirler. “İyi bir işe destek veren ondan bir pay alır; kötü bir işe destek veren de ondan dolayı bir sorumluluk üstlenir.” (Nisa 4/85) Cennete gitmiş biri, şirk günahı ile değil de diğer günahlarından dolayı cehennemde olan bir yakınını yanına isteyebilir. “Günahkarları, suya koşarcasına cehenneme sevk edeceğiz. Rahman’dan söz almış olanlar dışında kimse şefaate (birinden destek alma hakkına) sahip olamayacaktır.” (Meryem 19/86-87) İster dünyada ister cehenneme gitmiş biri için olsun, şefaat ancak Allah’ın onayıyla olabilir.


17. Bir yalanı Allah’a atfeden veya onun ayetleri karşısında yalana sarılandan daha yanlış kim olabilir? Şurası bir gerçek ki bu suçu işleyenler, umduklarına kavuşamayacaklardır.

18. Kendilerine zarar vermeyecek, bir fayda da sağlamayacak olan varlıkları Allah ile aralarına koyup kul olurlar. Bir de derler ki “Bunlar Allah’ın yanında bizi yanına alacak (şefaat edecek) olanlardır.” De ki “Siz Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” O, onların ortak saydıklarından uzak ve yücedir.”

EN’AM SURESİ

İniş Sırası: 55 • Mushaf Sırası: 6 • Mekki Sure • 165 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


51. Rablerinin huzuruna çıkarılacakları için korkanları, bununla (bu Kitapla) uyar. Orada onların ne bir dostu ne de şefaatçileri olacaktır. Belki çekinip kendilerini korurlar.


70. Dünya hayatına aldanıp oyun ve eğlenceyi kendine din edinenleri bırak[*] ve onlara Kur'an'dan şunu bildir: Kimsenin yapıp ettiği yakasını bırakmayacak, Allah ile arasına girecek dostu da şefaatçisi de olmayacak, bedel olarak ne verse kabul edilmeyecektir. Ayetleri görmezlikte direnmelerine karşılık bunların kurtulamayacakları şey, kaynar sudan bir içecek ve acıklı bir cezadır.

[*] “Dünya hayatına aldanıp dinlerini oyun ve eğlence haline getirenleri bırak” şeklinde de anlam verilebilir. Bkz: Maturidi Tevilat

SEBE SURESİ

İniş Sırası: 58 • Mushaf Sırası: 34 • Mekki Sure • 54 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


22. De ki, (aranıza koyup) Allah’a yakın sandıklarınıza; göklerde ve yerde zerre kadar hakimiyeti olmayanlara yalvaracaksanız yalvarın. Onların bu iki yerde ne bir or­taklıkları ne de Allah’ın onlardan bir destekçisi vardır.

23. Onun katında şefaatin, onun izin verdiği kimseden başkasına yararı olmaz. İçten yakarışları[*] sona erdiğinde onlara; "Sahibiniz ne demişti?" diye sorulur: "Tamamıyla gerçeği söylemiş” derler. O, yücedir, büyüktür.

[*] Din günü geri gönderilmek veya fidye vermek için yaptıkları içten yakarış.(ilgili ayetler bazıları Müminun 23/99-100)

YUNUS SURESİ

İniş Sırası: 51 • Mushaf Sırası: 10 • Mekki Sure • 109 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


3. Gerçek şu ki, sizin Rabbiniz Allah’tır, O ki; gökleri ve yeryüzünü altı günde/evrede yarattı. Sonra Arş dahil tüm kainata kanunlarını kurdu. İşleri yönlendirip idare eder. O’nun izni olmadan hiçbir kimse şefaat edemez!


17. Allah’a karşı bir yalan uyduran/iftira eden veya O’nun ayetlerini yalanlayan kimseden daha zalim kim olabilir? Gerçek şu ki, suçlu/günahkarlar iflah olmaz/huzur bulmazlar.

18. Allah’ı bırakıp kendilerine zarar vermeyen ve faydası olmayan şeylere kulluk ediyorlar. “Bunlar, Allah katında şefaatçilerimizdir” diyorlar. De ki: “Siz Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” O yüce ve onların ortak koştuklarından çok uzaktır!

EN’AM SURESİ

İniş Sırası: 55 • Mushaf Sırası: 6 • Mekki Sure • 165 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


51. Rablerinin huzuruna çıkarılacakları için korkanları, bununla (bu Kitapla) uyar. Orada onların ne bir dostu ne de şefaatçileri olacaktır. Belki çekinip kendilerini korurlar.

SEBE SURESİ

İniş Sırası: 58 • Mushaf Sırası: 34 • Mekki Sure • 54 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


22. De ki, (aranıza koyup) Allah’a yakın sandıklarınıza; göklerde ve yerde zerre kadar hakimiyeti olmayanlara yalvaracaksanız yalvarın. Onların bu iki yerde ne bir ortaklıkları ne de Allah’ın onlardan bir destekçisi vardır.

23. Onun katında şefaatin, onun izin verdiği kimseden başkasına yararı olmaz. İçten yakarışları[*] sona erdiğinde onlara; "Sahibiniz ne demişti?" diye sorulur: "Tamamıyla gerçeği söylemiş” derler. O, yücedir, büyüktür.

ZÜMER SURESİ

İniş Sırası: 59 • Arapça Mushaf Sırası: 39 • Mekki Sure • 75 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


43. Yoksa onlar, Allah ile aralarına girecek şefaatçiler mi buldular? De ki “Ya onların bir yetkileri yoksa, akıllarını da kullanamıyorlarsa?”

44. De ki “Şefaat yetkisi tümüyle Allah’ın elindedir. Göklerin ve yerin hakimiyeti O’ndadır. Zaten sonunda tekrar yaratılıp O’nun huzuruna çıkarılacaksınız.”

MÜMİN SURESİ

İniş Sırası: 60 • Mushaf Sırası: 40 • Mekki Sure • 85 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


18. Çok yakında gelecek olan o gün konusunda onları uyar. O, yüreklerin ağza geleceği, boğazların düğümleneceği gündür. Yanlış yapanların ne bir can yoldaşı olacak ne de sözü dinlenecek bir şefaatçısı.

ZUHRUF SURESİ

İniş Sırası: 63 • Mushaf Sırası: 43 • Mekki Sure • 89 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


85. Göklerin, yerin ve bu ikisinin arasında olanların yönetimi elinde olan Allah pek yücedir. Kıyamet saatinin bilgisi O’nun yanındadır. Yeniden yaratılıp O’nun huzuruna çıkarılacaksınız.

86. Allah ile aralarına koyduklarını yardıma çağıranlar, şefaatten yararlanamazlar; oysa bilerek doğruya şahitlik edenler öyle değildir[*].

[*] Allah ile arasına aracı koyanlar müşriklerdir. Onlar şefaatten yararlanmayacaklar; yani cehennemden çıkarılıp cennette bulunan bir yakınlarının yanına yerleştirilmeyeceklerdir. Allah’ın Elçisinin şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Şefaatim, ümmetimden büyük günah sahipleri içindir.” Hadisi rivâyet eden Câbir dedi ki: “Büyük günahı olmayanın şefaate ne ihtiyacı olur!” (Tirmizi, Sünen, Kıyâmet 12, (2436)

(Orada) Rahman’dan söz almış olanlar dışında kimse şefaat hakkına sahip olamayacaktır. (Meryem 19/87)

“Bilerek doğruya şahitlik edenler” Allah’tan başka ilah olmadığına şahitlik edenlerdir. Böyleleri müşrik olmadıkları için günahlarından dolayı cehenneme sokulsalar da oradan çıkarılıp cennetteki yakınlarının yanına yerleştirileceklerdir. Şefaat budur.

87. Onlara (müşriklere), kendilerini kimin yarattığını sorarsan kesinlikle “Allah” diyeceklerdir. Öyleyse nereden o yalana sarılıyorlar?

RUM SURESİ

İniş Sırası: 84 • Mushaf Sırası: 30 • Mekki Sure • 60 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


12. Kıyamet saati geldiğinde suçluların umutları bitecektir.

13. Allah’a ortak saydıkları arasından bir şefaatçileri de olmayacaktır. Zaten ortak saydıklarını tanımazlıktan geleceklerdir.

14. Kıyamet saati geldiği gün, birbirlerinden[*] ayrılacakları gündür.

[*] Bakınız Tevkvir 81/4. Meâric 70/10-14, Müminûn 23/101

Medeni Sureler

BAKARA SURESİ

İniş Sırası: 87 • Mushaf Sırası: 2 • Medeni Sure • 286 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


48. Öyle bir günden çekinip korunun ki o gün kimse kimsenin yerine bedel ödemeyecek, kimseden şefaat[*] kabul edilmeyecek, kimseden tazminat alınmayacak ve kimseye yardım edilmeyecektir.

[*] Şefaat, birinin eşlik etmesini istemek, eşlik etmek veya arka çıkmaktır. (El-Ayn, Müfredât). Ayet, mahşer günü kimseye şefaat edilmeyeceğini açıkça bildirmektedir. Dünyada insanlar birine destek olabilirler. “İyi bir işe destek veren ondan bir pay alır; kötü bir işe destek veren de ondan dolayı bir sorumluluk üstlenir.” (Nisa 4/85) Cennete gitmiş biri, şirk günahı ile değil de diğer günahlarından dolayı cehennemde olan bir yakınını yanına isteyebilir. “Günahkarları, suya koşarcasına cehenneme sevk edeceğiz. Rahman’dan söz almış olanlar dışında kimse şefaate (birinden destek alma hakkına) sahip olamayacaktır.” (Meryem 19/86-87) İster dünyada ister cehenneme gitmiş biri için olsun, şefaat ancak Allah’ın onayıyla olabilir.


123. Öyle bir günden çekinip korunun ki o gün kimse kimsenin yerine ceza çekmeyecek, kimseden tazminat kabul edilmeyecek, şefaatin kimseye faydası olmayacak[*] ve kimseye yardım edilmeyecektir.

[*] Şefaat, birinin eşlik etmesini istemek, eşlik etmek veya arka çıkmaktır (el-Ayn, Müfredât).


254. Müminler! Size rızık olarak ne vermişsek, ondan hayra harcayın. Bunu; alışverişin, dostluğun ve şefaatin olmayacağı gün gelmeden yapın. Bunları görmemekte direnenler yanlışlar içindedirler.

255. O, Allah’tır. O’ndan başka ilah yoktur. Diridir, sürekli işinin başındadır. O’nu ne uyuklama tutar ne de uyku! Göklerde ve yerde olan her şey O’nundur. O’nun izni olmadan huzurunda şefaati (birinin yanında olmayı) kim göze alabilir?[1*] Onların şu anda yapmakta olduklarını da geçmişte yaptıklarını da O bilir. Onlar, O’nun bilgisinden izin verdiği kadarı dışında bir şey kavrayamazlar. Hâkimiyeti, gökleri de kapsar yeri de. Bu ikisini korumak O’na ağır gelmez. O yücedir, büyüktür.[2*]

[1*] Şefaat, birinin eşlik etmesini istemek, eşlik etmek veya arka çıkmaktır (el-Ayn, Müfredât).

[2*] Bu âyet vahdet-i vücudu reddetmektedir; çünkü vahdet-i vücuda göre Allah’tan başka varlık yoktur, varlık diye bilinenler onun gölgesidir. Onlara göre gölge de yoktur. Oysa "Göklerde ve yerde olan her şey O’nundur." ifadesi Allah dışındaki varlıkların gerçek olduğunu bildirmektedir.