Konular

İslam Ceza Hukukuyla İlgili Ayetler

İniş Sırasına Göre


MÜMİN SURESİ

İniş Sırası: 60 • Mushaf Sırası: 40 • Mekki Sure • 85 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


40. Kim bir kötülük yaparsa yaptığının dengi dışında bir ceza görmez. İster kadın, ister erkek olsun; inanıp güvenen ve iyi iş yapan kimse de cennete girer. Orada onlara hesapsız rızık verilir.

ŞURA SURESİ

İniş Sırası: 62 • Mushaf Sırası: 42 • Mekki Sure • 53 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


40. Bir kötülüğün cezası, onun dengi bir kötülüktür. Kim bağışlar da arayı düzeltirse karşılığını Allah verir. O, yanlış yapanları sevmez.

41. Her kim de kendine yapılan yanlıştan sonra hakkını alacak olsa, ona engel olunamaz.

42. Engel olunacaklar sadece, insanlara yanlış yapanlar ve orada haksız davranış peşinde olanlardır[*]. Onlar için acıklı bir azap vardır.

[*] Bu ayet bireysel özgürlük ve haklar ile kamusal hak ve özgürlüklerin sınırlarının delilidir. İnsanlar öznesi bugünkü anlamıyla kamudur.

43. Kim sabreder (katlanır) de (kendisine yapılmış yanlışı) örterse, onun bu yaptığı kararlılık gerektiren işlerdendir.

NAHL SURESİ

İniş Sırası: 70 • Mushaf Sırası: 16 • Mekki Sure • 128 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


90. Allah, adaleti, güzel davranışı, yakınlara[*] veren el olmayı emreder. Çirkinliği, kötülüğü ve aşırılıkları yasaklar. Allah size öğüt verir, belki bilginizi kullanırsınız.

[*] Akrabalık, iş, komşuluk, arkadaşlık türünden yakınlıklar manasına gelir.


126. Eğer ceza vermek isterseniz size ne yapıldıysa onun dengiyle ceza verin. Sabredecek olursanız kuşkusuz bu, sabredenler için daha iyidir.

Medeni Sureler

BAKARA SURESİ

İniş Sırası: 87 • Mushaf Sırası: 2 • Medeni Sure • 286 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


178. Müminler! Öldürülenler konusunda size kısas[1*] farz kılındı. Hürü öldüren hür, esiri öldüren esir, kadını öldüren kadın (kısas edilir) [2*]. Kim, öldürülenin kardeşi (mirasçısı) tarafından bir bedel karşılığı bağışlanırsa, gereğini (maruf olanı)[3*] yerine getirsin ve bedeli güzelce ödesin. Böyle olması, Sahibiniz (Rabbiniz) tarafından yapılmış bir hafifletme ve bir iyiliktir. Kim bundan sonra da düşmanlığı sürdürürse, ona acı bir azap vardır.

[1*] Kısas, işlenen suç ile verilen ceza arasında denkliği ifade eder.

[2*] Başkasını kendi ailesine denk görmeyen çoktur. Bu âyet, bunun yanlışlığını göstermektedir. Yoksa her zaman hür hürü, esir esiri, kadın kadını öldürmez. Bunlardan kim diğerini öldürürse, öldürene kısas uygulanır. İlgili âyet şöyledir: “Allah’ın haklı gördüğü bir sebep olmadıkça O’nun dokunulmaz kıldığı canı öldürmeyin Kim haksız yere öldürülürse onun en yakınına (velisine) yetki vermişizdir. O da katili öldürme işinde aşırıya kaçmasın. (Verilen bu yetkiyle) o, yeterli desteği görmüştür” (İsra 17/33),

[3*] Maruf, bilinen demektir. Bu bilgi ya Kur’ân’dan ya da ona aykırı olmayan gelenekten elde edilir. Zıttı ‘münker’dir.

179. Ey sağlam duruşlu kişiler[*] kısasta sizin için hayat vardır, belki kendinizi korursunuz.

[*] Akıl ile kalbin birleşmesine lübb (el-Ayn), böyle kişilere ulü’l-elbâb yani sağlam duruşlu kişiler denir. “Sözü dinleyip en güzeline uyanlar, Allah’ın doğru yolda saydığı kişilerdir. İşte ulü’l-elbâb onlardır.” (Zümer 39/18)

NİSA SURESİ

İniş Sırası: 92 • Mushaf Sırası: 4 • Medeni Sure • 176 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


15. Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı aranızdan dört şahit getirin, şahitlik ederlerse, onları, ölünceye veya Allah bir yol açıncaya kadar evlerde tutun.

16. İçinizden zina eden o iki kişiye eziyet edin; eğer dönüş yapıp (tevbe) düzelirlerse onları bırakın. Allah kendisine dönenlerin dönüşünü (tevbesini) daima kabul eder ve ikramda bulunur.


25. Mümin, iffetli ve hür kadınları nikâhlayacak kadar varlıklı olmayanlar, hakimiyetiniz altında olan mümin esir kızlarınızı nikahlayabilirler. İmanınızı en iyi bilen Allah’tır. Hepiniz birbirinizdensiniz[1*]. Onları (esir kadınları), iffetli /muhsana olmaları, zinadan uzak durmuş ve gizli dostlar edinmemiş olmaları şartıyla onları, ailelerinin[2*] izni ile nikahlayın ve mehirlerini kendilerine, marufa (Kur’an ölçülerine) uygun olarak verin. Evlendikten / muhsana olduktan[3*] sonra da zina etmiş olarak karşınıza çıkarlarsa onlara verilecek ceza, hür kadınlara verilen o cezanın yarısı kadardır[4*]. Bu ruhsat[5*], içinizden zor duruma düşmekten korkanlar içindir. Ama sabretmeniz daha iyi olur. Allah bağışlar ve merhamet eder.

[1*] Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Birbirinizi tanıyasınız diye oymaklara ve boylara ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, Allah’tan en çok çekinenizdir. Her şeyin iç yüzünü bilen Allah’tır. (Hucurât 49/13)

[2*] Savaş esirleri ailelere dağıtılır ve ailenin bir ferdi gibi muamele görürler (bkz. Nur 24/58-59) Yanında bulunduğu aile, esirin ailesi sayılır. Ailenin yetkisi, sadece evlenmeye izin vermekle sınırlıdır. O, evlenme kararını kendi hür iradesiyle alır ve eşinin ödeyeceği mehrin de sahibi olur. Daha sonra onun üstünü tamamlarsa fidyesini vererek esirlikten kurtulur.

[3*] Bir önceki ayetin dipnotunda da belirtildiği gibi hür ve esir ayırımı olmaksızın bütün kadınlar “muhsana” yani kalenin içindeymiş gibi korunmuş, evlilik dışı ilişkiye imkan verilmemiştir. Hem bu iki âyetin hem de Nur 24/33-34. ayetlerin açıkça ortaya koyduğu gibi esir kadının cinselliğinden, evlilik dışında herhangi bir yolla yararlanılamaz. Bu âyet, esir kadının evlenmesini, hür kadın gibi kendi iradesine bırakmış, evliliği denetlemeyi de yanında bulunduğu ailenin onayına bağlamıştır. Bu ayete ve Bakara 232. âyete göre ailenin yetkisi, cariyenin kararının marufa yani Kur'an ölçülerine uygun olup olmadığını denetlemekle sınırlıdır. İlgili bütün âyetlerin ortak hükmünü Nebîmiz şöyle ifade etmiştir: “(Evlenmek isteyen kadın) Eğer velisiyle anlaşamazsa sultan (yetkili kişi) velisi olmayanın velisidir (Ebû Dâvûd Nikâh 26; İbn Mâce Nikâh 12; Nesâî Nikâh 35; (Metin İbn Mace’nindir. Hansâ ismi Ebû Davûd ve Nesâî’de geçmektedir.)”

Her kadın gibi cariye de, nikâh ile birlikte kocasının da koruması altına girer ve evli kadın anlamında yeniden muhsana olur.

[4*] Zinanın cezası 100 celde (kırbaç) vuruşudur. Hür olmayan kadınlardan bu suçu işleyenler yarısı kadar ceza alırlar. Kur’an’da zina eden kadın ve erkekler için taşlanma (recm) cezası yoktur. Zaten taşlanarak öldürülme cezasının yarısıolmaz. Bkz.: Nur 24/2 ve Nur 24/4.

[5*] Hür olmayan kadınlarla ayette belirtilen kurallara uygun şekilde evlenme izni...


58. Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt verir. Allah dinler ve görür.

59. Ey inanıp güvenenler,Allah'a itaat edin, bu Elçi'nin getirdiği kitaba[1*] itaat edin ve sizden olan yetki sahiplerine de. Eğer (o yetkililerle) bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz onu, Allah'a ve Elçisine[2*] götürün. Allah’a ve ahiret gününe inanıp güveniyorsanız böyle yaparsınız. Böylesi hayırlı olur ve çok güzel sonuç verir.

[1*] En'am 6/114 : (De ki) "Allah'tan başka bir hakem mi ararım?" Kitap'ı size açıklanmış olarak indiren O'dur. Kendilerine Kitap verdiklerimiz bilirler ki bu Kitap, Rabbin tarafından tümüyle gerçekleri gösterecek şekilde indirilmiştir. Sakın şüpheye kapılanlardan olma.

[2*] Yetkililerle anlaşmazlığa düştüğünüz konuları Allah’a ve Elçisine götürün demek, bu konu hakkında Kur’an’a göre hüküm verin demektir. Bkz. En’am 6/114, Maide 5/48.


92. Bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı yoktur; yanlışlıkla olursa başka. Kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse, bir mümin esiri özgürleştirmesi ve öldürülenin ailesine ödenecek diyet vermesi gerekir; (öldürülenin velileri) bağışlarlarsa başka. Eğer öldürülen mümin, size düşman olan topluluktan ise mümin bir esiri özgürleştirmek gerekir. Eğer aranızda anlaşma olan bir topluluktan ise[*] ailesine ödenecek diyet ve bir mümin esiri özgürleştirmesi gerekir. Kim bulamazsa art arda iki ay oruç tutar. Bu Allah tarafından dönüşünün (tevbesinin) kabulü içindir. Allah bilir, doğru kararlar verir.

93. Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde ölmemek üzere kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu dışlamış (lanetlemiş) ve onun için büyük azap hazırlamıştır.


135. Ey inanıp güvenenler (müminler)! Allah için şahitlik yaparak hakkı ayakta tutan kişiler olun; ister kendiniz, ana babanız veya yakınlarınız aleyhine olsun; isterse zengin veya fakir olsunlar, Allah, onlara sizin yakınlığınızdan daha yakındır. Arzularınıza uymayın yoksa saparsınız. Ağzınızı eğip büker veya şahitlikten kaçarsanız bilin ki Allah, yaptığınız her işin iç yüzünü bilir.

NUR SURESİ

İniş Sırası: 102 • Mushaf Sırası: 24 • Medeni Sure • 64 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


2. Zina eden kadınla zina eden erkekten her birine yüz kamçı vurun. Eğer Allah’a ve son güne inanıyorsanız, Allah’ın verdiği cezayı yerine getirirken onlara karşı yumuşamayın. İnananlardan bir takımı da onlara yapılan azabı gözleriyle görsün

3. Zina eden erkek, ancak zina eden veya müşrik olan bir kadınla evlenebilir. Zina eden kadınla da, ancak zina eden veya müşrik olan bir erkek evlenebilir. Bunlar müminlere haram kılınmıştır.

4. İffetli kadınlara zina suçu atan sonra dört şahit getiremeyenlere seksen kamçı vurun; ebediyen onların şahitliğini kabul etmeyin. Onlar yoldan çıkmış kimselerdir.

5. Bundan sonra, tevbe eden ve kendini düzeltenler başka. Allah bağışlar, ikramı boldur.

6. Eşlerine zina suçu atan ve kendileri dışında şahitleri olmayanlar... Böyle birinin şahitliği, kesinkes doğru söylediğine dair dört defa Allah’ı şahit tutması ile olur.

7. Beşincisinde, eğer yalan söylüyorsa Allah’ın lanetine uğramayı diler.

8. Kadından o azabı (kamçı cezasını) giderecek olan şu şekilde dört defa şahitlik etmesidir: Allah şahit, kocası kesinkes yalan söylüyor.

9. Beşincisinde, eğer (kocası) doğru söylüyorsa Allah’ın gazabına uğramayı diler.

10. Allah’ın size iyiliği ve ikramı olmasaydı böyle olmazdı. Allah tövbeleri kabul eder ve doğru karar verir.

MÜCADELE SURESİ

İniş Sırası: 105 • Mushaf Sırası: 58 • Medeni Sure • 22 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


1. Kocası hakkında seninle çekişen ve Allah’a da yakınan kadının sözünü, Allah dinledi. Allah ikinizin konuşmasını da dinledi. Çünkü Allah dinler ve görür.

2. Eşine “Bana anamın sırtı gibisin[*]” diyenlerin eşleri, onların anaları değildir. Anaları, sadece onları doğuranlardır. Onlar kesinlikle, çirkin bir söz ve yalan söylüyorlar. Ama Allah, kusurları görmez ve çokça bağışlar.

[*] Zihâr, kişinin eşine “sen bana annemin sırtı gibisin”.diyerek cinsel yönden onu annesi konumuna sokmasıdır.

3. “Eşim, anamın sırtı gibidir” dedikten sonra sözünden dönenler, eşlerine dokunmadan önce bir esiri özgürlüğüne kavuşturmalıdır. Bu size verilen öğüttür. Allah yaptıklarınızın iç yüzünü bilir.

4. Esir bulamayan kişi, eşine dokunmadan önce peş peşe iki ay oruç tutmalıdır. Buna gücü yetmeyen altmış çaresizi doyursun. İşte bu, Allah’a ve elçisine inanıp güvendiğinizi göstermeniz içindir. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır; bunları görmezden gelenlere (kafirlere) acıklı bir azap vardır.

MAİDE SURESİ

İniş Sırası: 112 • Mushaf Sırası: 5 • Medeni Sure • 120 Ayet

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


8. Ey inanıp güvenenler, Allah için dik duran ve hakça şahitlik yapan kimseler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi dengesiz davranma suçuna sürüklemesin. Siz âdil (dengeli) olun; kendinizi korumak için uygun[*] olan budur. Allah’tan çekinerek kendinizi koruyun. Çünkü Allah, yaptığınız şeyin iç yüzünü bilir.

[*] akrab(أَقْرَبُ) kelimesi ism-i tefdil değil, sıfat-ı müşebbehe sayılarak anlam verilmiştir. Çünkü ayet dengesiz davranmayı yasaklamaktadır.


33. Allah’a ve elçisine karşı savaşan ve ortalığı birbirine katmaya çalışanların cezası öldürülmeleri veya asılmaları yahut ellerinin ve ayaklarının çapraz olarak kesilmesi ya da bulundukları yerden sürülmeleridir[*]. Bu, dünyada uğrayacakları rezilliktir. Ahirette ise onları büyük bir azap beklemektedir.

34. Ele geçirmenizden önce dönüş yaparlarsa başka. Bilin ki Allah bağışlar, ikramı boldur.


38. Erkek hırsız ile kadın hırsızın ellerini kesin ki kazandıklarına karşılık bir ceza, Allah tarafından bir caydırma olsun. Üstün olan ve doğru kararlar veren Allah’tır.

39. Kim, yaptığı bu yanlıştan sonra dönüş yapar ve kendini düzeltirse, Allah onun dönüşünü(tevbesini) kabul eder. Çünkü Allah bağışlar, ikramı boldur.


89. Allah, düşünmeden ettiğiniz yeminlerden sizi sorumlu tutmaz. Ama yeminlerinizle bağladığınız şeylerden dolayı sorumlu tutar. Onun keffâreti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on çaresizi[*] doyurmak veya giydirmek ya da bir esiri hürriyetine kavuşturmaktır. Bunları bulamayan üç gün oruç tutar. Bu, yemin bozmanın kefaretidir. Yeminlerinizi yerine getirin. Allah, âyetlerini size böyle açıklar ki görevinizi yerine getiresiniz.


95. Ey inanıp güvenenler (müminler)! İhramlıyken avı öldürmeyin. Hanginiz onu, bilerek öldürürse öldürdüğüne denk bir hayvanı ceza kurbanı olarak Kâbe’ye ulaştırması gerekir. Bu konudaki kararı sizden güvenilir iki kişi verir. Ceza, yoksulları doyuracak keffaret, yahut suçu dengeleyecek oruç[*] şeklinde de olabilir. Bu, işlediği suçun cezasını çekmesi içindir. Allah, öncekilerini bağışlamıştır. Bundan sonra o suçu kim tekrar işlerse Allah ona hak ettiği cezayı verir. Üstün olan, hak edildiği kadar ceza veren Allah’tır.

[*] "suçu dengeleyecek oruç" için şu âyete temel alınır:

"....Güven içinde olursanız, hacca kadar umreden yararlanan kişi, kolayında olan bir hedy keser. Bulamayan, üç gün hacda, yedi gün de geri döndüğünde oruç tutar. Toplamı on gün eder..." (Bakara 2/196)

Hedy, gerdanlıklı olmayan kurbandır. (Taberi) Öldürülen av, küçük baş hayvan kadarsa oruç 10 gün tutulur. Daha büyük veya daha küçükse bununla kıyaslanarak oruçta gün sayısı berilenir. Yoksulları doyuracak keffâreti belirlemek için de hayvana biçilecek değere bakılır.