Konular

İçinde Dua Olan Ayetler

İniş Sırasına Göre


FATİHA SURESİ

İniş Sırası: 5 • Mushaf Sırası: 1 • Mekki Sure • 7 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


1. Her şeyi mükemmel yapan Allah’tır[1*]; bütün varlıkların Sahibidir.[2*]

[1*] Üç tip övgü vardır. Birincisi, kişiyi kendi katkısı olmayan bir şeyden dolayı övmektir. Boyu uzun, zeki, iyi bir aileye mensup sözleri böyledir; ona medih denir. İkinci övgü çeşidi, birini, bize yaptığı bir iyilikten dolayı övmektir. Bana güzel bir yemek ikram etti demek gibi. Buna da şükür denir. Üçüncüsü, yani âyette geçen hamd ise birini iyi bir şey yaptığı için övmektir. Güzel yemek yapar, arkadaşlığı iyidir gibi sözler buna girer. El-hamdu’nun başındaki el takısı cins içindir, kelimeyi belirli yapar ve yaptığı her şeyi güzel yapanın yalnız Allah olduğu anlamını kazandırır. Allah’ın yaptığı ile insanların yaptığı arasındaki farkı göstermek için güzel yerine mükemmel kelimesini kullandık.

[2*] رَبّ الْعَالَمِينَ = rabbi’l-âlemîn ifadesi, رَبُّ العالمين = rabbü’l-âlemîn şeklinde de okunur (Kurtubî). Bu durumda anlam, “O varlıkların sahibidir” şeklinde olur. Yukarıdaki meal, her iki anlamı da içerecek şekildedir. “Rab” Türkçe karşılığı “sahip”tir. Evin sahibine rabb’ud-dâr = evin rabbi (Müfredât), sermaye sahibine de rabb’ül-mal = sermayenin rabbi denir. Yusuf aleyhisselam, kralın gönderdiği köleye şöyle demişti: “Rabbine dön de sor bakalım, ellerini kesen kadınların derdi neymiş? Benim Rabbim onların oyunlarını bilir.” (Yusuf 12/50) Bu âyette rab kelimesi hem Allah hem de kölenin sahibi olan kral için kullanılmıştır

2. İyiliği sonsuz, ikramı boldur.

3. Hesap verme [*] gününde yetki O’nundur.

[*] Din, deyn= دين kökünden adet, durum; ceza, karşılık görme ve itaat anlamlarına gelir(es-Sıhah). Bunlardan boyun eğme ve karşılık görme anlamları öne çıkar. Dinde boyun eğilen Allah’tır. Onun emirlerine uyulur ve onun vereceği karşılık beklenir. Hesap günü de dünyada yapılanların karşılıklarının alıncağı gündür.

4. (Allah'ım) Kulluğu yalnız Sana yapar, yardımı yalnız Senden isteriz.

5. Bizi doğru yoluna kabul et;

6. Mutluluk verdiğin kimselerin [*] yoluna.

[*] “Kim Allah'a ve Elçisine boyun eğerse onlar, Allah'ın mutluluk (nimet) verdiği nebiler, doğru kişiler, bilginler ve iyilerle beraber olacaklardır. Onlar ne iyi arkadaştırlar!” (Bkz:Nisa 4/69)

7. Gazaba uğramamış ve sapıtmamış olanların yoluna. (Amin) [*]

[*] Âmîn (= آمين), duanın arkasından söylenen “Allahım kabul et” anlamında bir sözdür. (Lisan’ul-Arab) Kelime Kur’an’da geçmez. Nebîmiz’in, namaz kıldırırken Fâtiha’yı bitirmesinin ardından âmîn dediği, cemaatin de âmîn demesini istediği rivayet edilmiştir. (Buhârî, “Tefsîr”, 2; Müslim, “Salât”, 62, 87)

FELÂK SURESİ

İniş Sırası: 20 • Mushaf Sırası: 113 • Mekki Sure • 5 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


1. De ki: “Sığınırım, bölerek yaratma işinin sahibine!

2. Yarattıklarının şerrinden.

3. Bastırdığı zaman gecenin[*] şerrinden.

[*] غَاسِقٍ Ğasiq, üşüten anlamındadır.(Lisan’ul-arab) Gecenin en soğuk ve en uzun bölümünü ifade eder. Bu vakitte Güneş ışınlarının etkisi kalmamış, yatsı vakti çıkmış (İsrâ 17/78) ve canlılar için dinlenme zamanı gelmiş olur. “Bastırdığı zaman” ifadesi, vaktin başını gösterir. Bu vakitten sonra kimsenin yanına izinsiz girilemez. İlgili âyet Nûr 24/58

Bu ayetlerin gereği olarak Nebîmiz, yatsıdan önce uyumaktan ve yatsıdan sonra konuşmaktan hoşlanmazdı. (Buhari, Ezan, el-Kıraetu fî’l-fecr 104; Müslim, el-Mesâcid ve mevâdi’us-salah, 235 – (647)

4. ilişkilere[1*] fesat karıştıranların[2*] şerrinden.

[1*] İlişkiler diye meal verdiğimiz kelime ukde (العقدة)nin çoğulu ukad (الْعُقَدِ) dır, sağlam kurulan her türlü ilişkiyi ifade eder. Tarafları bağlayan nikah bağına “ukdet’un-nikah, satış sözleşmesine ukdet’ul-bey, karlı iş ilişkisine de el-ukde denir. (el-Ayn)

[2*] en-Neffâsât = النَّفَّاثَاتِ’a, en-nüfus’un neffâsât= النفوس النَّفَّاثَاتِ anlamı verilmiştir. Nefs = نفث bir şeyin ağızdan çıkmasıdır. (Mekâyîs) İnsanlar arası ilişkiler, bir takım sözlerle bozulur. Bunu yapanlar, genellikle yalan söylerler. Onları tanımak zor olduğu için şerlerinden Allah’a sığınmak gerekir. Konu ile ilgili âyetlerden bir kısmı şöyledir: “Yalancıları dikkate alma! Çok isterler ki sen onlara yağcılık edesin, onlar da sana yağcılık etsinler. Yemin edip duran alçakların hiçbirini dikkate alma! Arkadan çekiştirenleri, söz getirip götürenleri, iyiliği engelleyen, saldırgan, günaha düşkün, saygısız, daha da ötesi şımarık olanları önemseme!” (Kalem 68/8-13) İlişkilere fesat karıştıranların en tehlikelileri, doğru şeyi, yanlış yerde kullanıp farklı bir algı oluşturmaya çalışanlardır. Buna Türkçe’de büyüleme, Arapça’da sihir denir. Sihir, bir şeyi olduğundan farklı gösterme, aldatma, oyalama ve hiledir. (Lisânü’l-Arab). Musa aleyhisselama karşı yapılan ve Allah Teâlâ’nın “büyük bir sihir” diye tanımladığı şey de böyle bir kurguydu. İlgili âyetler şöyledir:

“Onlardan (o elçilerden) sonra Musa’yı âyetlerimizle Firavun’a ve onun itibarlı kişilerine elçi gönderdik. Ancak onlar âyetler karşısında yanlış yaptılar. Şimdi bak bakalım, o bozguncuların sonu nasıl olmuş? Musa şöyle dedi: “Ey Firavun! Ben, varlıkların Sahibi tarafından gönderilmiş bir elçiyim. Benim görevim, Allah hakkında sadece gerçeği söylemektir. Rabbinizden (Sahibinizden) size bir belge de getirdim. Artık İsrailoğullarının benimle birlikte gelmelerine izin ver.”

Firavun dedi ki: “Bir belge getirdiysen göster; tabii doğru sözlü biri isen.” Musa değneğini yere attı; anında açıkça bir yılan oluverdi. Elini çıkardı, bakanlar için bembeyaz oluverdi. Firavun’un halkından itibarlı kişiler dediler ki “Bu gerçekten işini bilen bir sihirbaz!” (Firavun etrafındakilere dedi ki:) “Sizi ülkenizden çıkarmak istiyor; ne emredersiniz?”

Dediler ki “Onu ve kardeşini alıkoy ve şehirlere adamlar gönder, işini bilen sihirbazların hepsini alıp sana getirsinler.” Büyücüler Firavun’a geldiler, dediler ki “Galip gelen biz olursak elbette bir ödülümüz olacak değil mi?” “Evet” dedi, “Üstelik benim yakın çevremde olacaksınız.”

Dediler ki “Musa! Sen mi atarsın, yoksa önce biz mi atalım?” Musa: “Siz atın!” dedi. Atınca insanların gözlerini boyadılar. Onları dehşete düşürdüler. Büyük bir sihir meydana getirdiler. Musa’ya: “Sen de değneğini at” diye vahyettik, o da (insanları) kandırmak için yaptıkları şeyleri ustaca yutuverdi. Böylece gerçek ortaya çıktı ve yaptıklarının gerçek dışı olduğu belli oldu.” (Araf 7/103-120)

Bu âyetlerde ve daha bir çok âyette sihrin gerçek dışı bir algı yönetimi olduğu açıkça anlatıldığı halde Aişe validemize dayandırılan bir rivayette bir Yahudi’nin Nebîmize sihir yaptığı, onun da yapmadığı bir şeyi yaptığını sanacak hale geldiği iddia edilir. (Buharî, Tıbb 47,49,50, Cizye 14, Edeb 56; Müslim, Selam 43-2189). Zeyd b. Erkam’a dayandırılan rivayette ise sihir yüzünden günlerce hasta olduğu, Cebrail’in gelerek: "Düğümü falanca yahudi kuyuya attı" dediği, Nebîmiz’in de Ali’yi (ra) oraya gönderdiği, düğümü kuyudan çıkarıp çözünce Nebîmizin bağdan kurtulmuş gibi rahatladığı iddia edilir. (Nesâi, Tahrim 20, (7,112-113)

Bu rivayetlerin doğru olma ihtimali yoktur. Çünkü Allah Teala şöyle buyurur: “Seni dinledikleri sırada neye kulak verdiklerini iyi biliriz. Aralarında fısıldaştıkları sırada da yanlışlar içindeki bu kimselerin: “Peşinden gittiğiniz sihirlenmiş bir adamdan başkası değildir” dediklerini de iyi biliriz. Baksana seni nelere benzettiler de sapıttılar. Artık bunlar bir çıkış yolu bulamazlar.” (İsra 17/47-48)

Tefsir ve meallerin çoğunda Felak suresi 4. âyete, “Düğümlere üfleyip tüküren büyücü kadınların şerrinden” şeklinde meal verilerek sihrin gerçekliğinin olduğu iddia edilir. Bu gibi şeyler müslümanların, Kur’an’a ters düşerek nasıl savrulduklarının göstergelerindendir.

5. Bir de çekememezlik ettiğinde çekemeyenin şerrinden (Allah’a sığınırım)!”

NAS SURESİ

İniş Sırası: 21 • Mushaf Sırası: 114 • Mekki Sure • 6 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


1. De ki: “Sığınırım insanlığın Sahibine,

2. insanlığın hükümdarına,

3. insanlığın İlahına!

4. Sinsice kötülükler fısıldayanların şerrinden sığınırım.

5. Kötülüğü insanların içilerine fısıldayandan!

6. İster cinlerden olsun, ister insanlardan.

ARAF SURESİ

İniş Sırası: 39 • Mushaf Sırası: 7 • Mekki Sure • 206 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


42. İman edenler ve faydalı bir işi en iyi şekilde (dürüstçe) yapanlar, -ki gücünün yetmeyeceğini zaten hiçbir insana teklif etmeyizonlar cennet arkadaşlarıdırlar. Orada sonsuz kalıcıdırlar.

43. (Cennette) Biz onların göğüslerinde haset ve kinden ne varsa çekip almışızdır. Altlarından nehirler/ırmaklar akar. Derler ki: “Bizi buna kavuşturan Allah’a övgüler olsun! Şayet Allah (ayetlerle) bize kılavuzluk etmeseydi, biz doğru yolu bulup (buraya) gelemezdik. Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler”. Onlara seslenildi: “İşte cennet! Yaptıklarınıza karşılık size miras verildi.”


120. Sihirbazlar hemen secdeye kapandılar.

121. Dediler ki: “Âlemlerin Rabbine iman ettik.

122. Musa’nın ve Harun’un Rabbine!”

123. Firavun dedi ki: “Ben size izin vermeden ona inandınız ha?!.. Bu kesinlikle sizin halkı oradan çıkarasınız diye, şehirde kurduğunuz bir tuzaktır! Ama, size ne yapacağımı yakında göreceksiniz.

124. Ellerinizi ve ayaklarınızı mutlaka çaprazlama keseceğim. Sonra hepinizi asacağım.”

125. (Sihirbazlar) dediler ki: “Biz zaten Rabbimize döneceğiz.”

126. Dediler ki: “Sen bizden intikam alıyorsun. Rabbimizin ayetleri bize ulaştığında iman ettiğimiz için. Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır! Bizi müslümanlar olarak vefat ettir.”


151. (Musa) dedi ki: “Rabbim, beni ve kardeşimi bağışla ve bizi rahmetine kabul et. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.”

155. Musa belirlediğimiz gün için halkından yetmiş adam seçti. Bunlar depremle sarsılınca dedi ki “Rabbim! Gerek görseydin onları da beni de daha önce yok ederdin. Aramızdaki akılsızların yaptıkları yüzünden bizi yok mu edeceksin? Bu, senin imtihanından başka bir şey değildir. Böylece kimilerinin sapıklığına karar verir, kimilerinin de yola gelmişliğini onaylarsın. Bizim velimiz sensin. Bizi bağışla, bize ikramda bulun. Bağışlamayı en güzel yapan Sensin.

156. Bu dünyada da Ahirette de bize güzel şeyler yaz; biz sana yöneldik.” Allah dedi ki “(Azap edilmesi) gerektiğine karar verdiğim kişiyi azabıma çarptırırım, ikramım ise her şeyi kapsar. İkramımı, benden çekinerek kendini yanlışlardan koruyanlar, zekât verenler ve âyetlerime güvenenler için ayıracağım

FURKAN SURESİ

İniş Sırası: 42 • Mushaf Sırası: 25 • Mekki Sure • 77 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


64. Onlar Rableri için secde ederek ve kıyamda durarak gecelerler.

65. Onlar şöyle derler: “Rabbimiz, cehennem azabını bizden uzaklaştır. Şüphesiz onun azabı, yapışkan bir azap olmuştur. 66. Orası kalacak bir yer ve bir makam olarak ne kötüdür!”


74. Onlar ki; “Rabbimiz, bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve çocuklar lütfet, bizi başkalarına zarar vermemekte imam/önder kıl” derler.

FATIR SURESİ

İniş Sırası: 43 • Mushaf Sırası: 35 • Mekki Sure • 45 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


33. Adn cennetleri! Oraya girerler; orada, altın bilezikler ve inciler takınırlar. Orada onların giysisi ipektir.

34. Dediler ki: “Bizden üzüntüyü gideren Allah’a övgüler olsun! Şüphesiz Rabbimiz; bağışlayandır, çok karşılık verendir.

35. O, kendi lütfundan, durulacak yurda bizi yerleştirendir; burada, bize hiçbir usanma da dokunmaz.”

TAHA SURESİ

İniş Sırası: 45 • Mushaf Sırası: 20 • Mekki Sure • 135 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


Musa aleyhisselamın duası

25. "Rabbim!” dedi. “Göğsümü bana aç.

26. İşimi bana kolaylaştır.

27. Ve dilimden düğümü çöz ki;

28. sözümü anlayıp kavrasınlar.


114. Gerçek hükümdar olan Allah yücedir! Sana vahyi tamamlanmadan, o Kur’an ile (hüküm vermede) acele etme! De ki; “Rabbim, ilmimi/bilgimi artır!”

ŞUARA SURESİ

İniş Sırası: 47 • Mushaf Sırası: 26 • Mekki Sure • 227 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


İbrahim aleyhisselamın duası.

78. Beni O yarattı. Ve bana doğru yolu gösteren de O’dur.

79. Bana yediren ve içiren O’dur.

80. Hastalandığım zaman bana (sıkıntılarıma) O şifa verir.

81. Beni öldüren sonra diriltecek olan O’dur.

82. Hesap günü hatamı bağışlamasını umduğum da O’dur!”

83. "Rabbim! Bana yargı gücü (hüküm verme) yetkisi ver ve beni, iyi insanlar arasına kat.

84. Sonra gelecek(nesil)ler de beni doğrulukla, iyilikle ansın!

85. Beni bol nimetli cennetin mirasçılarından kıl.

87. Diriltilecekleri gün beni rezil etme.

88. O gün mal ve oğullar fayda vermez.

89. Ancak, Allah’a temiz bir kalp ile gelenler başka!”

NEML SURESİ

İniş Sırası: 48 • Mushaf Sırası: 27 • Mekki Sure • 93 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


Süleyman aleyhisselamın duası

19. “Rabbim, bana ve anneme-babama lütfettiğin nimetine şükretmeye ve beğeneceğin faydalı iş yapmaya beni muvaffak kıl. Ve beni, rahmetinle salih kullarının arasına kat!”

İSRA SURESİ

İniş Sırası: 50 • Mushaf Sırası: 17 • Mekki Sure • 111 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


23. Rabbin, kendisinden başkasına kulluk etmemek ve anne-babaya iyi davranmak görevini verdi. Eğer ikisinden birisi veya her ikisi, senin yanında ihtiyarlığa ulaşırsa onlara ilgisiz davranma, onları (‘öf anne-baba ya’ diyerek) azarlama ve onlara saygılı (davranarak); güzel, hoş sözler söyle!

24. Onlara merhametten dolayı alçak gönüllü/şefkatli ol. De ki: “Rabbim! Onlara (anne ve babama) merhamet et; küçükken beni merhametle/şefkatle yetiştirdikleri gibi!”


79. Ve (ey Muhammed/ey insan!) Gecenin bir kısmında (namaz kılmak, Kur’an okumak için), sana özgü bir nafile/fazladan ibadet etmek üzere kalk! Umulur ki; Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır!..

80. De ki: “Rabbim! Beni doğruluk girişiyle girdir ve doğruluk çıkışıyla çıkar. Bana katından yardımcı bir güç ver.”


111. De ki: “Çocuk edinmeyen Allah’a sayısız övgüler olsun! O’nun mülkte/yönetimde ortağı yoktur. Âcizlikten ötürü hiçbir yardımcıya ihtiyacı olmayandır! İşte O’nu gereği gibi tekbir et/yücelterek an!

YUNUS SURESİ

İniş Sırası: 51 • Mushaf Sırası: 10 • Mekki Sure • 109 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


84. Musa dedi ki “Ey Halkım! Allah’a inanıp güveniyorsanız ve O’na teslim olmuşsanız O’na dayanın.”

85. Bunun üzerine dediler ki “Biz Allah’a güvenip dayandık. Ey Rab! Bizi yanlışlar içindeki o topluluğa ezdirme.

86. Yardım ve desteğinle bizi bu kâfirler topluluğundan kurtar.”

HUD SURESİ

İniş Sırası: 52 • Mushaf Sırası: 11 • Mekki Sure • 123 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


45. Nuh Rabbine yalvararak seslendi: “Rabbim!” dedi. “Oğlum benim ailemdendir. Şüphesiz Senin sözün gerçektir. Sen hâkimlerin hâkimisin, karar verensin!..”

46. (Allah) “Ey Nuh!” dedi; “O senin ailenden değildir. (Duan/bu isteğin) salih olmayan bir ameldir/iştir! Hakkında bilgin olmayan bir şeyi Benden isteme! Kuşkusuz Ben sana, cahillerden olmamanı öğütlerim.”

47. “Rabbim!” dedi. “Ben Sana sığınırım; hakkında bilgim olmayan bir şeyi Senden istemekten! Eğer beni bağışlamazsan ve bana merhamet etmezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum.”

YUSUF SURESİ

İniş Sırası: 53 • Mushaf Sırası: 12 • Mekki Sure • 111 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


Yusuf aleyhisselamın duası

101. “Rabbim (Sahibim)! Bana yönetimden bir pay verdin, olayları yorumlamayı(tevil) öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Bu dünyada da öbür dünyada da benim en yakınım(velim) sensin. Canımı teslim olmuş (Müslüman) olarak al. Beni iyilerin arasına kat.”

EN’AM SURESİ

İniş Sırası: 55 • Mushaf Sırası: 6 • Mekki Sure • 165 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


161. De ki: “Şüphesiz Rabbim beni, dosdoğru bir yola, dimdik ayakta duran dine; Allah’ı birleyen İbrahim’in dinine iletti! O, asla ortak koşanlardan değildi.”

162. De ki: “Şüphesiz benim duam ve ibadetlerim; hayatım ve ölümüm Âlemlerin Rabbi olan Allah içindir!

163. O’nun hiçbir ortağı yoktur! Bana böyle emrolundu. Ve ben (O’na) teslim olanların önde olanıyım/ilkiyim.”

SEBE SURESİ

İniş Sırası: 58 • Mushaf Sırası: 34 • Mekki Sure • 54 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


1. En güzel övgüler, göklerdeki ve yeryüzündeki şeyler kendisine ait olan Allah’a mahsustur! Ahirette de övgü O’na aittir. O, doğru hüküm/karar verendir, her şeyden de haberdardır.

2. O; yeryüzünün içine gireni, ondan çıkanı, gökyüzünden ineni ve oraya çıkıp yükseleni bilir! O esirgeyendir, bağışlayandır.

MÜMİN SURESİ

İniş Sırası: 60 • Mushaf Sırası: 40 • Mekki Sure • 85 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


7. Arş’ı taşıyanlar ve O’nun çevresinde bulunanlar, Rablerini övgü ile tesbih ederler. O’na iman ederler. İman eden kimseler için de şöyle bağışlanma dilerler: “Rabbimiz! Rahmet ve ilim bakımından Sen her şeyi kuşattın. Tövbe eden ve Senin yoluna uyan kimseleri bağışla! Onları cehennem azabından koru.

8. Rabbimiz! Onları, kendilerine söz vermiş olduğun Adn cennetlerine koy. Babalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden nefsini ıslah etmiş/salih/iyi kimseleri de!.. Şüphesiz Sen; üstün olan, doğru hüküm veren Sensin!

9. Onları azaptan koru. O gün, kimi azaptan korur isen; elbette kendisine rahmet etmişsindir. İşte büyük kurtuluş budur!”

AHKÂF SURESİ

İniş Sırası: 66 • Mushaf Sırası: 46 • Mekki Sure • 35 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


15. Böylece Biz insana, ana-babasına iyi davranma görevini verdik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve onu zahmetle doğurdu! Onun taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet güçlü çağına ulaşıp da kırk yaşına varınca dedi ki: “Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimetine şükretmeye ve razı olduğun işler yapmaya (emirlerini bildirerek) beni sevk eyle! Benim için soyumdan gelenler de iyi kimseler olsunlar! Şüphesiz ben Sana tövbe ettim ve elbette ben teslim olanlardanım.”

KEHF SURESİ

İniş Sırası: 69 • Mushaf Sırası: 18 • Mekki Sure • 110 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


9. Sen Kehf (mağara ashabı/arkadaşları) ve Rakîm ashabını (yazılı metin sahibi arkadaşlarını), Bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sanıyorsun?

10. Hani o gençler mağaraya sığındılar ve dediler ki: “Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver. Bize şu işimizden bir kurtuluş yolu hazırla!”

NUH SURESİ

İniş Sırası: 71 • Mushaf Sırası: 71 • Mekki Sure • 28 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


Nuh aleyhisselamın duası

28. Rabbim! Beni, anamı-babamı ve inanmış olarak evime giren kimseyi, gerçeklere inanan erkekleri ve gerçeklere inanan kadınları bağışla. Hain zalimlerin ise, ancak yıkımlarını artır!”

İBRAHİM SURESİ

İniş Sırası: 72 • Mushaf Sırası: 14 • Mekki Sure • 52 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


35. Hani bir zaman, İbrahim demişti ki: “Rabbim, bu bölgeyi güvenli bir yer kıl! Beni ve çocuklarımı putlara kul olmaktan uzak tut!

36. Rabbim! Gerçekten insanlardan birçoğu, onlarla saptılar. Bundan böyle, kim bana uyarsa, işte o bendendir. Kim bana isyan ederse/karşı gelirse, artık Senin (merhametine kalmıştır). Şüphesiz Sen; çok bağışlayan ve çok esirgeyensin!

37. Rabbimiz! Ben, çocuklarımdan bir kısmını, Beyt-i Muharremin’in/Kâbe’nin yanında, ekin bitmez (çorak) bir vadiye yerleştirdim. Ey Rabbimiz! Salat’ı/Namaz’ı, (ayetleri anlayarak, sürekli ve bilinçli olarak) yerine getirsinler! Bundan böyle insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara yönelt! Onları çeşitli ürünlerle rızıklandır, umulur ki şükrederler!

38. Rabbimiz! Şüphesiz Sen, gizlediğimizi ve açığa vurduğumuzu bilirsin. ‘Ne yeryüzünde, ne de gökyüzünde, hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz!’

39. İhtiyarlığımda bana İsmail’i ve İshak’ı lütfeden Allah’a sayısız övgüler olsun! Şüphesiz, Rabbim duayı işitendir.

40. Rabbim! Bana, namazı sürekli kılmamda yardımcı ol, soyumdan olanlara da!.. Rabbimiz! Duamı kabul buyur!

41. Rabbimiz! Beni, annemi-babamı ve gerçeklere inananları bağışla, hesabın görüleceği gün!”

ENBİYA SURESİ

İniş Sırası: 73 • Mushaf Sırası: 21 • Mekki Sure • 112 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


83. Ve Eyyub'u da... (an ki); hani o, Rabbine şöyle dua etmişti: “Şüphesiz bu dert, bana dokundu, Sen merhametlilerin en merhametlisisin!”

84. Biz de onun duasını kabul ettik, kendisinde bulunan sıkıntıyı kaldırdık. Ona ailesini ve onlarla beraber bir katını/daha fazlasını da verdik. Katımızdan bir rahmet ve ibadet edenler için bir öğüt olmak üzere.


87. Ve o balık olayının kahramanı/Zünnun’u da (burada an). Hani o, kavmine kızarak gitmişti. Bizim, kendisine güç yetirebileceğimizi unutmuştu. Nihayet karanlıklar içinde (Balina karnında) yalvardı: “Senden başka İlâh yoktur. Sen yücesin/eksiklikten uzaksın/Seni tenzih ederim! Gerçekten ben (kendine zulmeden) zalimlerden oldum!”

88. Biz de onun duasını kabul ettik ve onu gamdan/dertten/kederden kurtardık. İşte, Biz inananları böyle kurtarırız!

89. Zekeriya'yı da... (an ki, onun da kederini gidermiştik); hani o, Rabbine yalvarmıştı: “Rabbim! Beni tek başıma (evlatsız) bırakma! (Ben vârissiz kalsam bile), (gerçi) Sen, vârislerin en hayırlısı Sensin!”

90. Onun duasını kabul ettik ve ona Yahya’yı armağan ettik. Eşini de kendisi için (kısırlığını gidererek) iyileştirdik. Gerçekten onlar, iyi işlerde yarışıyorlardı! Onlar umarak ve korkarak Bize dua ederlerdi. Ve Bize, içten gelen derin bir saygı gösterirlerdi.

MÜMİNUN SURESİ

İniş Sırası: 74 • Mushaf Sırası: 23 • Mekki Sure • 118 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


97. Ve de ki: “Ey Rabbim! Sana sığınırım, şeytanların kışkırtmalarından!

98. Rabbim! Sana sığınırım, bana uğramalarından” (zihnime kötü fikir vermelerinden).

Medeni Sureler

BAKARA SURESİ

İniş Sırası: 87 • Mushaf Sırası: 2 • Medeni Sure • 286 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


32. “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz Sen, her şeyin hikmetini (gerçeğini) bilensin”


127. Hani İbrahim, İsmail ile birlikte (Allah’a ibadet için yapılan) Ev’in (Kâbe’nin), temellerini yükseltiyor; “Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz Sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” diyorlardı.

128. “Rabbimiz! Bizi Sana teslim olmuş kimseler kıl! Soyumuzdan da Sana teslim olmuş bir toplum kıl! Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster/öğret. Tövbemizi kabul et. Şüphesiz Sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın.”


200. Hac ibadetlerinizi bitirdiğiniz zaman Allah’ı zikredin, tıpkı; atalarınızı zikrettiğiniz gibi hatta daha çok zikredin. İnsanlardan kimileri; “Rabbimiz, bize dünyada ver” der, onun ahirette nasibi yoktur.

201. Onlardan kimi de: “Rabbimiz, bize dünyada da iyilik, ahirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru” der.

202. İşte onların kazandıklarından nasibi vardır. Allah’ın hesabı çok hızlıdır.


250. (Talut’un askerleri) Calut ve askerleriyle karşı karşıya gelince şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et.”


255. Allah kendisinden başka hiçbir İlah olmayandır. Diridir, kayyumdur. O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur. İzni olmaksızın, O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri (gözlerinin önünde olanı) ve arkalarındakileri (arkalarında olanı da) bilir. Onlar O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O; göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na zor gelmez. O yücedir, büyüktür.


285. Bu elçi, Sahibinden (Rabbinden) kendine indirilen her şeye inanıp güvenmiştir, müminler de öyle! Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inanıp güvenir. “O’nun elçileri arasında ayrım yapmayız.” derler. Şunu da derler: “Dinledik ve gönülden boyun eğdik! Bağışla bizi ey Rabbimiz! Dönüp varılacak yer, Senin huzurundur.”

286. Allah bir kimseyi, ancak gücünün yettiği şeyden sorumlu tutar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bizi gücümüzün yetmediği şeylerden sorumlu tutma! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Ayetlerini çarpıtan/örten insanlara karşı bize yardım et.”

AL-İ İMRAN SURESİ

İniş Sırası: 89 • Mushaf Sırası: 3 • Medeni Sure • 200 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


7. Sana kitabı indiren de O’dur. Ondan bazı ayetler muhkemdir (manâsı açık) ki, onlar kitabın anasıdır, diğerleri de müteşâbihtir (zamanla açıklanacak olandır). Kalplerinde eğrilik/hastalık olanlar; fitne aramak ve kendilerince yorumlamak için, onun müteşâbihlerine yönelirler. Müteşabih ayetlerin, tevilini/yorumunu/neyi anlatmak istediğini Allah bilir. İlim’de derinleşenler: “Biz buna inandık, hepsi de Rabbimizin katındandır” derler. Neden muhkem ve müteşabih ayetler olduğunu ancak, akl-ı selîm (aklını kullanan ilim) sahipleri düşünüp anlar.

8. (Onlar şöyle yalvarırlar): “Rabbimiz! Biz hidayeti (doğru hayat rehberini) anladıktan sonra kalplerimizi eğriltmek istemiyoruz! Bize katından bir rahmet (iyilik) bahşet. Şüphesiz Sen çok bahşedensin.”

9. "Rabbimiz! Şüphesiz Sen, hakkında şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın. Şüphesiz Allah vadinden dönmez.”


16. Onlar şöyle derler: "Rabbimiz! Biz inanıp güvendik, günahlarımızı bağışla, o ateşin azabından bizi koru!"

17. Onlar Sabırlı, özü sözü doğru, Allah’a içten boyun eğen, mallarından hayra harcayan ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyen kimselerdir. .


26. De ki “Ey tüm yetkileri elinde tutan Allah’ım! Tercih ettiğin[*] kişiye yetki verir, tercih ettiğinden yetkiyi alırsın. Tercih ettiğin kişiyi üstün konuma getirir ve yine tercih ettiğin kişiyi değersizleştirirsin. Bütün iyilikler Senin elindedir. Sen her şeye bir ölçü koyarsın.

[*] “Şâe = شاء” fiili, bir şeyi var etti, demektir. (Müfredât) Allah bazı şeyleri kulunun tercihine göre yarattığından öznesi kul olursa “tercih edip yaptı”, Allah olursa “tercih edip yarattı” anlamına gelir.

27. Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü gecenin içine sokarsın[*]. Ölüden diriyi çıkarırsın, diriden de ölüyü çıkarırsın. Tercih ettiğin kişiye hesapsız rızık verirsin.”

[*] Gece gündüzün içine girince gece kısalır, gündüz uzar. Gündüz gecenin içine girince de gece uzar, gündüz kısalı


52. İsa, onların inkârlarını sezince; “Allah yolunda yardımcılarım kim?” dedi. Havariler: “Biziz Allah yolunun yardımcıları. Allah’a iman ettik. Şahit ol, biz müslümanlarız” dediler.

53. “Rabbimiz! İndirdiklerine inandık ve Elçinin yoluna girdik. Bizi buna şahitlik edenlerle birlikte yaz.” (dediler)


146. Kendilerini Rablerine (Sahiplerine) teslim etmiş çok kişi, nice nebî ile birlikte savaştı. Onlar gevşemediler, Allah yolunda başlarına gelenden ötürü zayıflık göstermediler ve savaşa ara vermediler. Allah, sabredenleri sever.

147. Onların söyledikleri sadece şuydu: "Rabbimiz! Günahlarımızı ve davranışlarımızdaki aşırılıkları bağışla! Sağlam bir duruş göstermemizi nasip eyle! Şu kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!”

148. Allah onlara dünyadan beklediklerini verdi. Ahiretten beklediklerinin de pek güzelini verdi. Allah, güzel davrananları sever.


191. Onlar (namaz kılarken); ayakta, oturarak ve yanları üstünde Allah’ı zikreder (anlayarak Kur'ân okur, dua eder) göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler. Derler ki: "Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın, sana içten boyun eğeriz, bizi o ateşin azabından koru!

192. Rabbimiz! Sen kimi o ateşe sokarsan rezil edersin. Yanlışlar içinde kalanların yardımcıları olmaz.

193. Rabbimiz! Bize çağrıda bulunan birini işittik; ‘Rabbinize inanıp güvenin’ diyerek imana çağırıyordu, hemen inandık. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötü işlerimizi ört. Ruhumuzu iyilerin yanına al[*].”

[*] Vefat, ruhun bedenden alınmasıdır. (Bkz Al-i İmran 3/55. âyetin dipnotu) Ruhlar topluca alınmadığı için ayete bu meal verilmiştir.

194. Rabbimiz! Elçilerin aracılığı ile söz verdiğin her şeyi bize ver. Kıyamet günü bizi rezil etme. Sen sözünden dönmezsin."

195. Rableri (Sahipleri) dualarını kabul etti ve şöyle dedi: "Erkek olsun, kadın olsun, sizden kim iyi bir çaba gösterirse çabasını boşa çıkarmam. Biriniz, diğerinden olmasınız[1*]. Hele hicret[2*] eden, yurdundan çıkarılan, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve o yolda öldürülenler var ya; onların da kötü işlerini örter, katımdan bir ödül olarak içinden ırmaklar akan bahçelere sokarım." Güzel karşılık Allah katındadır.

[1*] Her erkek bir kadının oğlu, her kadın bir erkeğin kızıdır.

[2*] Hicret: Göç etmek

MÜMTEHİNE SURESİ

İniş Sırası: 91 • Mushaf Sırası: 60 • Medeni Sure • 13 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


4. İbrahim ve beraberinde olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Bir gün halklarına şöyle demişlerdi: “Bizim sizinle ve Allah ile aranıza koyup kul olduklarınızla bir ilişiğimiz yoktur. Biz sizi tanımıyoruz. Tek ilah olan Allah’a inanıp güvenene kadar aramızda düşmanlık ve nefret doğmuştur. Rabbimiz! Biz seni vekil edindik ve sana yöneldik. Dönüp varılacak yer, senin huzurundur.” Sadece İbrahim’in babasına söylediği şu söz size örnek olmaz: “Allah’tan sana gelecek bir şeyi engellemeye gücüm yetmez ama senin bağışlanman için dua edeceğim”.

5. Ey Rabbimiz! Kafirlere bizi ezdirme. Bizi bağışla. Rabbimiz! Üstün olan ve doğru kararlar veren Sensin.”

HAŞR SURESİ

İniş Sırası: 101 • Mushaf Sırası: 59 • Medeni Sure • 24 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


9. Onlardan önce o yurda (Medine’ye) yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile, onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

10. Onlardan sonra gelenler ise şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla! Kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz Sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.”


22. O, Allah’tır; kendinden başka ilah olmayan, görülmeyeni de görüleni de bilendir. İyiliği sonsuz, ikramı bol olan O’dur.

23. O, Allah’tır; kendinden başka ilah olmayan, bütün yetkiyi elinde tutan, yaptığını tertemiz yapan, esenlik ve güvenlik veren, güven veren, görüp gözeten, her şeyden üstün olan, buyruğunu her şeye geçiren, büyüklenmeyi hak edendir. Allah, onların ortak saydıklarından uzaktır.

24. O, Allah’tır; yaratandır. Yarattığını farklı farklı yaratan ve şekil verendir. En güzel isimler (sıfatlar) O’nundur. Göklerde ve yerde her şey, O'na boyun eğer. O üstündür, doğru kararlar verir.

TAHRİM SURESİ

İniş Sırası: 107 • Mushaf Sırası: 66 • Medeni Sure • 12 Ayettir

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım.


8. Ey inanıp güvenenler! Örnek bir dönüşle Allah’a dönün. Belki Sahibiniz, nebilerini ve inanıp güvenenleri (müminleri) aşağılamayacağı günde kabahatlerinizi örter de sizi içinden ırmaklar akan bahçelere yerleştirir. (Oraya gidecek olanların) Nurları önlerini ve sağ yanlarını aydınlatır. Şöyle derler: “Rabbimiz, nurumuzu tamamla ve bizi bağışla. Her şeye bir ölçü koyan sensin.”